Sgksen genel başkanı sosyal güvenlik haftasının “En Az Maaşa En Kötü Şartlarda En Çok Çalışanlar Haftası” olarak değiştirilmesini istedi

Sgksen genel başkanı  sosyal güvenlik haftasının “En Az Maaşa En Kötü Şartlarda En Çok Çalışanlar Haftası” olarak değiştirilmesini istedi

Sosyal Güvenlik çalışanları Sendikası Genel başkanı SGK haftası nedeniyle düzenlemiş olduğu basın açıklamasında;

Ülkemiz son 25 yılda olağanüstü bir değişim ve dönüşümden geçmiş, hemen hemen her alanda buna bağlı olarak takdire şayan gelişme göstermiştir. Ulaşım alt yapısı yenilenmiş, vatandaşların gelir seviyesi artmış, bilişim teknolojileri yurt geneline etkin ve herkesin ulaşabileceği seviyede yaygın hale gelmiş, sosyal yardımlar alt gelir gruplarının imdadına yetişmiş, sağlık herkese eşit ve ulaşılabilir şekilde tüm dünyanın gıpta ettiği bir seviyeye çıkarılmış, sosyal güvenlik toplum geneline yayılmıştır. Buna rağmen bu gelişimden en az payı alan maalesef kamu çalışanları olmuştur. Kamu çalışanlarının içinde ise özlük hakları ve gelir seviyesi itibari ile bir tek sosyal güvenlik çalışanları 25 sene öncesinden bile azımsanmayacak derecede geriye gitmiştir.

Şöyle ki;

2003 yılına kadar Kurumumuz çalışanları, hiçbir Kamu kurumunda olmayan maaşının üçte birine tekabül eden oranda ek ödeme, yılda iki ikramiye, ek ödemenin 30 puanına denk gelen oranda fazla mesai, ayrıca büyükşehir farkı, ayrıca performans ödemesi almakta yine Kurum içerisinde kısa vadeli sigorta kolları servisi, işveren işlemleri servisi, emeklilik işlemleri servisleri, kontrol memurları servisi, icra servisi, hukuk servisi gibi birimlerde çalışanlar tüm bu ödemelere ek olarak 30 puan fazla ek ödeme almakta, tüm bu ödemelere ilave olarak Kurumca belirlenen ilave gelirlerin aktarıldığı havuzda biriken paralardan kaynaklanan ve yaklaşık 4 ikramiyemize tekabül eden havuz parası ödemesini her yıl sonunda düzenli olarak almakta idi. 

Tüm bu ödemeler diğer Kurumlara zaman içinde değişik adlar adı altında ödenmeye başlanırken, Sosyal Güvenlik Kurumundan ise sırası ile geri alınmış ve Kurum çalışanları maalesef kuru maaşa mahkum edilmiştir.  

666 KHK ile Kurumumuz çalışanlarının aylıkları eşit işe eşit maaş zırvalığı bahane gösterilerek sözde diğer kurumların SGK maaşlarına yetişene kadar sabitlenmiş ve yıllarca yasal hakkı olan zamlar uygulanmamıştır. O dönemin sendikaları büyük bir acziyet içerisinde yasa ile verilen yıllık maaş zammı hakkının KHK ile kaldırılamayacağı gibi evrensel bir hukuk normundan kaynaklanan hakkı dahi savunamamıştır. 

SGK çalışanlarının maaş ve hakları gasp edilirken SGKdan düşük olduğu iddia edilen kamu kurumların da ise özlük hakları eşit işe eşit ücret zırvalığına umarsanmadan olağanüstü artışlara maruz kalmıştır.

Bunlara örnek olarak Gelir İdaresi Başkanlığı bekçisinden hizmetlisine, aşçı yardımcısından dağıtıcısına hiçbir kadro şartı gözetilmeksizin tüm çalışanlarını taşra uzmanı olarak atamış ve SGK çalışanından yaklaşık 20 bin tl fazla maaş alır hale getirmiştir. Adalet çalışanları aldıkları adalet tazminatı ile tüm çalışanlarını SGK çalışanlarından 12 bin tl fazla maaş alır hale getirmiştir. Milli Eğitim Bakanlığı öğretmenlerini uzman öğretmen, baş öğretmen kadrolarına atayarak SGK çalışanlarının iki katı maaş alır hale getirmiştir. Meteoroloji çalışanları hava tazminatı alarak attıkları fark ile adeta herkese havalarını atmıştır. Yerel yönetimler denge tazminatı, Cumhurbaşkanlığı çalışanları külliye farkı gibi ekstra ücretler alarak onlarda hava atanlar kervanına katılmışlardır.

Bu kurumlarda çalışanlar tabi ki bu ücretlerin kat be kat fazlasını hak etmektedirler. Burada asıl dikkat çekilmek istenen husus Kurum yöneticilerimizin ve Kurum da çoğunluğa sahip sendikaların Kurum çalışanlarına ve Kurum itibarına sahip çıkmaktaki acziyeti ve bundan kaynaklanan mağduriyettir. 

Kurum çalışanlarının durumu o hale gelmiştir ki kendisine çay veren işçi kardeşimiz yıl içinde yapılan tüm ödeme kalemleri dikkate alındığında memurumuzdan şefimizden nerede ise 2 kat fazla, müdürlerimizden 15 bin lira fazla, hatta o makama erişmek için yıllarca üst düzey eğitim, kurumsal tecrübe ve kariyer yapmak zorunda olan daire başkanımızla eşit maaş alır hale gelmiştir. 

Tüm bunlar yaşanmakta iken büyük sendikaların bazıları yöneticilerini terfi ettirmenin derdine düşmüş, bazıları diğer kurumlardan gelecek tepkilerden korktukları için ne şiş yansın ne kebap anlayışı ile haktan yana olmaktansa örtüler altına saklanmış, bir başkası topladığı milyonlarca lira aidatın hesabını nereye harcadığını anlatmaksızın memurun ara sıra aldığı ufak tefek hediyeleri diline dolamış, en kötüsü ise kendi içlerindeki marjinal hareketlerin sendikacılığı gırtlağına kadar siyasete bulaştırarak ve memurları taraflaştırarak emek hareketinin bölünmesine sebep olanlar bu gün kendi ayıplarına bakmadan kurulan kurumsal sendikalara laf etmekten hicap duymamıştır. Tüm bu olup bitenler kurumumuzun diğer kurumlar karşısında emekçisinin savunucusuz kalması bizleri kendi göbeğimizi kendimiz kesmek zorunda bırakmış ve lafı eğip bükmeden korkmadan SGK çalışanlarının diğer kurumlardan kat be kat mağdur olduğunu haykırmak için slogan atmadan siyasetin kirli çamurlu yollarına bulaşmadan taraf olmadan kutuplaşmadan savunmak için sendikalarının kurulduğunu beyan ederek 

Sosyal Güvenlik Çalışanları olarak;

1- Sosyal Güvenlik Haftasında personele en az bir asgari ücret tutarında ikramiye verilmesi, 

2- İstanbul'da çalışan personele 100 puan ilave ek ödeme verilmesi,

3- Büyükşehir illerinde çalışan personele ilave ek ödeme verilmesi, 

4- Personel servis taşımacılığı olmayan il ve ilçelerde görev yapan personele toplu taşıma kartı verilmesi,

5- Taşra Uzmanlığı/Sosyal Güvenlik Danışmanlığı kadrosu tahsis edilmesi, (Vergi Dairesi müdürlüklerinde çalışan vergi uzmanları ile maaşların eşitlenmesi)

6- İPC, muayene katılım ve ilaç katılım paylarından gelen gelirlerin %5'inin personele eşit olarak dağıtılması, 

7- Vergi uzlaştırma komisyonuna ödenen tazminatların İPC, prim tahakkuk, iş kazası tespit v.b. komisyonlarında görev yapan personele de ödenmesi, 

8-Sosyal Güvenlik Tazminatı, (En az adliye çalışanlarına verilen “Adalet Hizmetleri Tazminatı” miktarınca verilmesini istiyoruz. Çünkü Sosyal Güvenlik Kurumu sadece Türkiye'ye değil, tüm dünyaya hitap eden bir kurumdur.)

9- SGK çalışanlarına yılda iki kez brüt asgari ücret tutarında ikramiye verilmesi, 

10- Vergi Dairesi Müdürlüklerine ödenen fazla mesai ücretinin Kurum çalışanlarına da ödenmesi.

11- Kurumda görev yapan sağlık ve yardımcı sağlık personeline ödenen ek ödeme usul ve esaslarının; adalet, liyakat ve anayasal haklar göz önünde bulundurularak yeniden düzenlenmesi,

12- Birinci dereceye gelen tüm Sosyal Güvenlik çalışanlarına 3600 ek göstergenin verilmesi, 

hususlarında düzenleme yapılmasını istedi.

Gene l başkan şöyle devam etti; bizler bu hakları isterken taze suya tirit makamında laf olsun diye konuşmuyoruz. Verilecek bu hakların Kurum bütçesine bir kuruş yük getirmeksizin nasıl karşılanacağına dair projelerimizde hazır tutuyoruz. Bu hususta hazırladığımız projelerimizi kurumumuz yetkilileri ile ve diğer sendikaların yetkilileri ile açılacak diyalog kanallarında paylaşmaya hazırız.  

Sosyal Güvenlik Haftası vesilesi ile asıl yapılacak etkinlik ülkenin en kapsamlı, en fazla alanda faaliyet yürüten, tüm vatandaşları kapsamına alan sosyal güvenlik çalışanlarının bu mağduriyetini duyurmak olmalıdır. Bu vesile ile tüm sendikaları asli işleri olan bu haksızlığı var güçleri ile haykırmaya çağırıyor ve tez elden yukarıdaki düzenlemeler yapılarak bu haksızlığa son verilmesini ya da bu haftanın adının sosyal güvenlik haftasından “En Az Maaşa En Kötü Şartlarda En Çok Çalışanlar Haftası” olarak değiştirilmesini istiyoruz.